Pazar

helele.

başlık bulamadım. aslında başlık kısmına "kırmızı" yazıp bunun kırmızı başlıklı kayıt olduğunu söylemek vardı ama dedim ki boş ver helele de hoş bir başlık.
diyorum ki evde işerken tuvaletin kapısını neden kapatır insan? neden dikmez sürahiyi kafasına? anlamıyorum otobüste pencere kenarı boşken diğer tarafa oturmakta ısrar edenleri, yolda müzik dinlemeyenleri, ergence ve sapıkça bir espri yapıldığında cıkcıklayanları, küfür edilince ciddi bir tavır içinde öksürenleri, hiç durup da bir sokak müzisyenini dinlememiş olanları, denizli bir yerde yaşayıp da öfkelenebilenleri... ki ben, denizli bir yerde yaşasaydım beni hiçbir güç karşısından alamazdı o denizin. deniz gibisi var mıdır? sessiz çekilir mi o yollar, peki ne yapacaksın pencere kenarını boş bırakıp, otobüsün gri tavanını mı izleyeceksin? seninki yaşamak değil amcacığım, sen de bir dön kendine bak dırdırcı teyzeciğim. eskiden yaşar mıydınız? tüm bunlar böyle olmasa yaşayabilir miydiniz?
müziğimiz yok mu? tam bu sırada arkada çalan şarkı lambaya püf de. burada kar yağıyor ve sınavlarım yaklaşıyor merkez. bu saatte çıkıp kardanadam yapacak cesaretim olmadığı için, artık kendimi de anlamıyorum.


hayat çok tuhaf. artık uzun yazılar yazmamalıyım.