Kapkara bir ormanda kayboldum
Sesin kulağımda canlanmaz
Kapkaranlık bir ormanda kayboldum
Hiçbir şey görmüyorum
Hiçbir şeyim yok
Yabani otları eziyor ayaklarım
Bacaklarıma dikenler batıyor
Avuçlarımda bir ıslaklık
Göğsümde bir çarpıntı
Keşfe çıkıyorum seni
09.02
İlk gün
Bir küçük çocuk sandım
Gözlerinin kenarlarındaki çizgileri anlattın
Karanlık sokaklarda yürüyoruz
Seninle soğukta yürümek istedim
Konuştukça kendimi bulmak
Buldukça ay çiçeklerim sana dönüyor
Bilmiyorsun
Eski bir dost sandım
13.02
İkinci gün
Bir aşık
Bir Aşık daha
Bir aşık daha
Yüzün kayıp
Ben kayıp
Sesin kayıp, duyamadım
Yanağındaki bir çukura sığındım
Geceyi orada geçirdim
Senin sabahın yok ki
18.02
Dördüncü gün
Kahkahanı duydum
Sıcaklığın ne güzel
Dudakların ana kucağı
Bilmiyorsun
Evim sandım
Zaman nasıl geçiyor
.
Yerimi yurdumu bıraktım
haberin yok
26.02
Altıncı gün
Aynada kendimi görmekten hem biraz zevk hem biraz korku duyuyorum
Günleri saymayı unuttum
Artık kaçıncı gündeyiz emin değilim
Geceleri uyuyamıyorum
Eski ben oldum
Ben kim oldum
.
Benim hayatım öyle büyük pişmanlıklar, ağrılarla dolu ki
Korkum, senin canını yakmaktan
Beni bu pişmanlıklardan önceki bana götürüyorsun bugün
Hatta daha da öncekine
Daha da önceki
Bugün beni orijine götürdün
Sıfırdayım
Bilmiyorsun
07.03
Yedinci gün
Bugün uzun zaman sonra görüyorum seni
Evdeyiz
Sana dokunuyorum
Vücuduna sanki dünden aşinayım
Sanki doğduğumdan beri
Öyle tanıdık geldi ki sana dokunması
Sanki en iyi bildiğim beden
Her şey kendiliğinden oldu
Korkmadım
Akan suyun çıkacak deliği bulması gibi
Her şey akıyor kendiliğinden oluyor
Saatler nasıl geçiyor anlamıyorum
Burası benim yerim yurdummuş
Başım dönüyor
10.03
Bilmem kaçıncı gün
Yola çıktık
Artık nasıl anlatacağım bilmiyorum
Seninle konuşmak, konuşmak değil
Seninle sevişmek, sevişmek değil
Seninle yemek, yemek değil
Mutluluk mutluluk değil
Her şeyin anlamı değişti
Nereye gideceğiz
Neredeyiz
Nereden geldik
Senin göğsünde yaşamak isterim
Göğüs kafesinde
Boynunda yaşamak isterim
.
Ne kadar yüksekten düştüysem düştüm
Hiç bu kadar yükseğe çıkmamıştım
Düşmekten çok korkuyorum
Kendim için değil yalnız, senin için de korkuyorum
.
Seninle bir yatakta denizin sesini dinlerken
Hayatım, hayatın, hayatları hepsinin
Ufalandı küçücük bir kum tanesi oldu
O denizin kıyısında kayboldu
Hiçbir şeyin önemi yok
O andan başka
Sonrasında ben zaten bir daha hiçbir yere kıpırdayamadım
.
Yine hiçbir şeyden haberin yok
Duraklamalarım bundan
Ben bir uykuya daldım
Ve bir daha hiç uyanmadım
Bilmiyorsun
14.03
Yine sen, ben, altımızda bir yatak
Saatler geçiyor
Hiç kalkmasak
Her gün seninle olmak istiyorum
Seninle yaşamak istiyorum
Hayatımı seninle geçirmek istiyorum
Sana karanlık tarafımı gösteremiyorum
Karanlık tarafım seninle siliniyor
O ben değilmişim
Ben seninleyken kimsem oyum
Ben kimsem, seninleyken onu buldum
Sana teşekkür ederim
Boynuna, kulaklarına, gözlerine, omuzlarına
Hep öpücükler kondurmak isterim
Bir ağacın arkasına o kötü insan
Saklansın isterim
Orada kurusun, toprağa gömülsün
Bir daha da çıkmasın
Çünkü artık sen varsın
Beni böyle bil, şimdi nasıl biliyorsan
Başka da bilme isterim.
19.03
Öpücüklerin birer yağmur damlası
Sırılsıklam oldum
22.03
Artık sadece sen varsın
Zihnim seninle dolu
O güzel yüzünün, gülüşünün yankısıyla
Bugün benim doğum günüm
Sabahtan beri seni düşünüyorum
Sadece seni
Buluştuk. Güzel bir yerde şarap içeceğiz
Güzel bir yeri görmüyorum
Zavallı aklım ermiyor
Bunlar ne güzel anlar
Bu yıl mumları üflerken seninle yaşlanmayı diledim
Seni kaybetmekten çok korkuyorum
Neden bunu düşündüğümü bilmiyorum
Sanırım zihnimin savunma mekanizması olarak sürekli bu ihtimal karşısında ne yapacağımı planlamaya çalışıyorum
Bir çözümüm yok
Bir daha böyle bir kayıpla başa çıkamam
Sen benim içime girdin, canımdan bir parça oldun
Seni ne kadar kısa zamandır tanıdığımın hiçbir önemi yok
Bugün seninle sadece senden konuşmak istedim
Sana ne kadar hayran olduğumu tüm dünyaya göstermek istiyorum
Sağ yanağındaki o minik çukurda yaşamak istiyorum
Bizim kendimize ait bir dünyamız var
Kendi barlarımız, kendi giysilerimiz, kendi laflarımız, kendi konularımız var
Başkasını bilmez, anlamayız
Bugün bunu fark ettim
Sen ve ben artık biriz ve kendi dünyamızda yaşıyoruz
Beraber bir karakterimiz var
Aynı yerlere, aynı insanlara, aynı kültüre aitiz
Bugün sana, 2 tane şiir okuttum. Sait faik ve oktay rifat. Öyle güzel anladın ki.
Bugün bana, 40 yaşına geldiğimizde dünyayı gezelim, dedin
İçimi bir burukluk kapladı. Seninle 40 yaşına gelmeyi öyle çok isterim ki. Seni öyle seviyorum ki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder